odtü (ortadoğu teknik üniversitesi)
ODTÜ her şeye rağmen direniyor.
ODTÜ Ağırlıklı iki ideolojik grubun;
1"kemlist" meşrutiyetçi çizginin devamı olan ve teşkilatı mahsus-anın devamı niteliğini taşıyan, ve günümüzde ABD den ziyade klasik Avrupa kapitalizmine daha yatkın ve Avrupa sermayedarları ile daha fazla içli dışlı olan günümüzde kamuoyu nezdinde Atatürkçü olarak lansman bulan Anadolu ve İstanbul burjuvazisini temsil eden ve ideolojik olarak kendilerini Avrupa demokrasisine daha yakın hissettiklerini ifade eden) burjuvazi sınıfının temsilcileri ile
2"Kemalizme" net olarak karşı olmasa da yeri geldiğinde Kemalizmi eleştirme cesaretini gösteren fakat Kemalizm’in faşist dikta rejimi olduğunu kesinlikle kabul etmeyenlerin, en gerici unsurlarını oluşturduğu devrimci demokrat ve ilerici kurum ve örgütlerin) elinde hala tuttuğu odtü akp ye karşı en ciddi direnişlerin gerek nesnel gerekse simgesel anlamda kalesi olmuştur.
Bu iki unsur arasındaki fark geçmiş dönemlerde daha keskin ve sertken akp karşıtlığı olgusu üzerinden yaşanan flört gezi olayları ile doruk noktaya ulaştı.
Etkisi sınırlı olsa da ODTÜ de bir kesim daha var;
Proletaryanın temsilcileri olduğunu ifade eden ama işçi sınıfıyla bağları en son 80 darbesiyle tamamen koparılan, etnik ve mezhepsel propagandadan başka fazlaca enstrümanı kalmayan (marjinalize edilmiş ve köşeye sıkıştırılmış Marksist Leninist devrimci) gruplar ise değinmek istediğimiz son kesim.
Bu 3 kesim belirttiğimiz gibi son dönemlerde daha da yakınlaştı. Özellikle akp karşıtı eylemlerde bir araya gelen ve ortak düşmana karşı ortak tavır geliştiren bu 3 kesimin karşısında ise, akp’nin temsil ettiği yeşil sermaye olarak da bilinen ve ABD ile bağları daha güçlü olan ve Menderesçi çizgiye daha yakın olan kesim durmakta.
27 Mayıs darbesiyle beklenmedik ve ağır bir geriye ket vurma yaşayan ABD Menderesçi grup iktidarda kısmen söz sahibi olduğunda 80 darbesini gerçekleştirdi.
Demirel, politik olarak Menderese daha yakın gözükse de aslen Avrupa bağlantılı/eksenli Türkiye sermayedarlarıyla (1.grup) yakın ekonomik çıkar ilişkilerinden ötürü iktisadi açıdan daha sıkı bağlara sahipti. Ne şiş yansın ne kebap diyen Demirel’in darbeye karşı durmadı. Bir bildiği vardı. Türkiye’nin en önemli Makyeveliistlerinden olan Demirel’in bildiği Makyeveli’nin “Kaçman gerektiğinde kaç, cesur olman gerektiğinde cesur ol, her şeyi kendin için yapıyorsun.” sözüydü. Kaçması gerekiyordu ve kaçtı döneceğini biliyordu.
Bu zaman içerisinde petrol sayesinde zengin olan yeni bir kesim dünya ekonomik konjektüründe boy göstermeye başladı. Arap Sermayesi. Türkiye’de İslamcı kesim olarak bilinen Erbakancı kesim ise dünya üzerinde gelişip güçlenen özünde Amerikancı olan arap sermayedarlarına göz kırpmaya başlamıştı bile. Ve erbakandan sonra bayrağı devralan Erdoğan oldu. Liberal islam, ılımlı islam, vb sonradan türetilmiş kavramlarla türkiye ve dünya gündeminde yer almaya başladı ve günümüze geldik.
Günümüz demek türkiye açısından akp demek.
Soru 1 akp hangi akla hizmet ediyor?
Soru 2 odtü hangi akla hizmet ediyor?
ODTÜ Ağırlıklı iki ideolojik grubun;
1"kemlist" meşrutiyetçi çizginin devamı olan ve teşkilatı mahsus-anın devamı niteliğini taşıyan, ve günümüzde ABD den ziyade klasik Avrupa kapitalizmine daha yatkın ve Avrupa sermayedarları ile daha fazla içli dışlı olan günümüzde kamuoyu nezdinde Atatürkçü olarak lansman bulan Anadolu ve İstanbul burjuvazisini temsil eden ve ideolojik olarak kendilerini Avrupa demokrasisine daha yakın hissettiklerini ifade eden) burjuvazi sınıfının temsilcileri ile
2"Kemalizme" net olarak karşı olmasa da yeri geldiğinde Kemalizmi eleştirme cesaretini gösteren fakat Kemalizm’in faşist dikta rejimi olduğunu kesinlikle kabul etmeyenlerin, en gerici unsurlarını oluşturduğu devrimci demokrat ve ilerici kurum ve örgütlerin) elinde hala tuttuğu odtü akp ye karşı en ciddi direnişlerin gerek nesnel gerekse simgesel anlamda kalesi olmuştur.
Bu iki unsur arasındaki fark geçmiş dönemlerde daha keskin ve sertken akp karşıtlığı olgusu üzerinden yaşanan flört gezi olayları ile doruk noktaya ulaştı.
Etkisi sınırlı olsa da ODTÜ de bir kesim daha var;
Proletaryanın temsilcileri olduğunu ifade eden ama işçi sınıfıyla bağları en son 80 darbesiyle tamamen koparılan, etnik ve mezhepsel propagandadan başka fazlaca enstrümanı kalmayan (marjinalize edilmiş ve köşeye sıkıştırılmış Marksist Leninist devrimci) gruplar ise değinmek istediğimiz son kesim.
Bu 3 kesim belirttiğimiz gibi son dönemlerde daha da yakınlaştı. Özellikle akp karşıtı eylemlerde bir araya gelen ve ortak düşmana karşı ortak tavır geliştiren bu 3 kesimin karşısında ise, akp’nin temsil ettiği yeşil sermaye olarak da bilinen ve ABD ile bağları daha güçlü olan ve Menderesçi çizgiye daha yakın olan kesim durmakta.
27 Mayıs darbesiyle beklenmedik ve ağır bir geriye ket vurma yaşayan ABD Menderesçi grup iktidarda kısmen söz sahibi olduğunda 80 darbesini gerçekleştirdi.
Demirel, politik olarak Menderese daha yakın gözükse de aslen Avrupa bağlantılı/eksenli Türkiye sermayedarlarıyla (1.grup) yakın ekonomik çıkar ilişkilerinden ötürü iktisadi açıdan daha sıkı bağlara sahipti. Ne şiş yansın ne kebap diyen Demirel’in darbeye karşı durmadı. Bir bildiği vardı. Türkiye’nin en önemli Makyeveliistlerinden olan Demirel’in bildiği Makyeveli’nin “Kaçman gerektiğinde kaç, cesur olman gerektiğinde cesur ol, her şeyi kendin için yapıyorsun.” sözüydü. Kaçması gerekiyordu ve kaçtı döneceğini biliyordu.
Bu zaman içerisinde petrol sayesinde zengin olan yeni bir kesim dünya ekonomik konjektüründe boy göstermeye başladı. Arap Sermayesi. Türkiye’de İslamcı kesim olarak bilinen Erbakancı kesim ise dünya üzerinde gelişip güçlenen özünde Amerikancı olan arap sermayedarlarına göz kırpmaya başlamıştı bile. Ve erbakandan sonra bayrağı devralan Erdoğan oldu. Liberal islam, ılımlı islam, vb sonradan türetilmiş kavramlarla türkiye ve dünya gündeminde yer almaya başladı ve günümüze geldik.
Günümüz demek türkiye açısından akp demek.
Soru 1 akp hangi akla hizmet ediyor?
Soru 2 odtü hangi akla hizmet ediyor?
Yorumlar
Yorum Gönder