Türkiye'nin Yönetenleri Kimdir? Gülen Erdoğan Öcalan

(ağlayan adam) Fetullah Gülen, (sözde başbakan) Tayip Erdoğan ve Abdullah Öcalan

Dengeler ve Dengesizlikler...
İktidarın, silahların, kadroların gücü ve etkisi...

Bu üç zat-ı muhteremin kabul edilse de edilmese de ülkeyi yöneten 3 isim olduğu aşikardır. Bu bir realite olarak öncelikle kabul edilip yapılacak veya yapılması planlanan her şey bunun üzerinden düşünülmelidir.

Bu üç isim muazzam güçleri ellerinde bulunduruyorlar. Zaman zaman ortak düşmanlara karşı ittifak kurup olup birlikte hareket ettiler. Bu üç isim ve gücün tek ortak noktası ise Kemalist Rejime karşı olmaları ve/veya görünür yada gizli biçimlerle Kemalizmle mücadele etmeleridir. Son 10 sene içerisinde farkında olmadan bilerek ve bilmeyerek bu üç güç dahada güçlenerek Kemalist unsurların devlet yönetimindeki ağır etkisi tamamen yok edilemese bile tahakkümünü kısmen sınırlamayı başarmıştır.

Kaybeden Kemalizmdir. Kazanan ise şu anda belli değil. Son 1 yıl içerisinde kopan bu kızılca kıyamet hep bundan ötürüdür. Boşluğu doldurma çabası! PKK şu aşamada ülkenin tamamında yönetim hakkı talebi olmasa da gelecek süreçte maymun gözünü açtığında ve güçler dengesinin sonuçlarına bağlı olarak böyle bir talep içerisinde olursa işin rengi daha da bulanıklaşacak ve çelişkiler daha da boyutlanacaktır.

Bu üç kişi etrafında örgütlenen yapıların birbirlerine göre çeşitli avantajları ve dezavantajları vardır. Bu yapılar avantajlarının ve dezavantajlarının bazılarının farkında değillerdir.
Örneğin;
PKK silahlı ve bir yapıya sahip olması Abdullah Öcalan'ı Erdoğan ve Fetullah' a göre bir adım daha öteye taşımaktadır. Tabi ki devlet idaresini elinde bulunduran hükumet ordusu ve polisiyle güç kullanma yetkisini ve tekelini elinde tutmasıyla PKK'ye karşı daha büyük bir silahlı güce sahip olsa da özellikle Ergenekon, Balyoz gibi komplolarla ordu ve hükumet arasındaki husumet Gülen çetesi tarafından doruk yaptırılmış ve aradaki güvensizlik perçinlenip pekiştirilmiştir.

PKK'nin gücü 7000-8000 silahlı kadro ve binlerce milis güçtür. PKK'nin en büyük avantajı ise geçmişte diğer iki yapıyla da ittifak içerisinde olmamış olmasıdır.  Çünkü belirttiğimiz gibi PKK hareketinin ülkenin tamamını yönetmek gibi bir hedefi yoktur. Bu da PKK'nin en büyük dezavantajıdır. Bir gün maymun gözünü açacak...

Gülen çetesinin en büyük avantajı ve kozu ise kadrolarıdır. Görünürde silahlı bir güce sahip olmayan Fetullah gülenin en büyük dezavantajı da budur. Fetulah' ı bitirmek isteyenler bunu gözardı etmemelidir. Fetullah Gülen bu dezavantajı ortadan kaldırmak için yıllardır Polis Teşkilatı içersin de ciddi örgütlenme çabası içerisine girmiş ve kısmen de başarı sağlamıştır.

Fetullah Gülen çetesinin kimsenin fark etmediği etse de dillendirmediği/dillendiremediği (en azından tapeler şamatasına kadar) bir avantajı da enformasyon, bilgi toplama ve yayma kabiliyetidir. Son 3-4-5 yıl içerisinde Tayp'in polis Teşkilatı içerisindeki kadrolaşmayı görüp buna kısmen çareler aramaya başladığı dönemde Fetullah ve çetesi Anadolu Ajansı içerisinde ciddi bir yapılanma içerisine girdi ve başardı. AA'nın ne olduğunu burada anlatmaya gerek görmüyorum. Sanırım bu ifade birilerinin (tayip sana söylüyorum) dikkatini çekecek veya biz ifade etmeden öncede çekmiştir.

Tayip' e gelecek olursak; İktidarda olması onun en büyük avantajı ve dezavantajıdır.

Uluslar arası güçler ve bu güçlerin yukarıda bahsi geçen yapılar ve örgütlenmeleri içerisindeki etkisini de bir daha ki yazıda anlatacağım. :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ağlayan adam fethullah gülen ve nur cemaati ve dershaneler

Göbek mi atalım?